Morgue Sokağı Cinayeti
Kitapta ilginç bir cinayet çözülüyor. Ben bu cinayeti kurbanlardan biri olan Madame L'Espanaye'nin ağzından yazdım.
ÖLÜM
Saate baktım üçe geliyordu kızımla oturmuş planladığımız seyahat için bankadan çektiğim dört bin frangı hem sayıyor hem de ne kadarına ihtiyacımız olacağını hesaplıyorduk. Yolculuk için hemen hemen bin frank gerekliydi. Biz tam konaklama için ne kadar gerektiğini tartışırken o geldi.İçeri girdiğinde onu fark etmeliydik gerçi fark etsek ne yazar ömrümde gördüğüm en kara en iri en kana susamış canavardı. Gördüğüm anda taş kesildim. Kendim için üzülmüyorum ama zavallı kızım daha gencecikti. Canavar önce bana saldırdı. Beni saçlarımdan yakaladı(Az önce taradığım için saçlarım çözüktü). Öteki elinde nereden geldiği belli olmayan bir ustura vardı. O usturayla yüzümü çizerken ben bir yandan çığlık atıp debeleniyor bir yandan da baygın yatan kızım için üzülüyordum. Bu sırada saçımın bir bölümü canavarın elinde kaldı. O an bundan daha büyük bir acı olamayacağını düşündüm fakat yanılmışım. Benim çığlıklarımla daha da sinirlenen canavar bir hamlede gırtlağımı kesiverdi. Artık ölmüştüm. Bunu biliyordum çünkü artık her şeyi tavandan izliyordum. Benim acılarım son bulmuştu. Ya zavallı kızım? Onu hiç sormayın. Canavar kafası neredeyse kopmak üzere olan bedenimi bıraktığı gibi kızıma yöneldi. Gözünü iyice kan bürümüştü. Üzerine atladı ve tırnaklarını zavallı yavrumun boğazına geçirdi. Boğulana kadar da bırakmadı. Artık kızım da ölmüştü bedeninden yükselirken bana hafif buruk bir gülümsemeyle bakan hayaletini gördüm. O hemen gitmeyi seçmişti. Bense biraz daha kalıp olan biteni görmek niyetindeydim. İşte tam o sırada onu gördüm. Pencereden olan biteni izleyen korkudan taş kesilmiş bir adam. Hayvan adama baktı. Bir an ona da saldıracak sandım ama yapmadı. Canavar bir anda çıldırdı odada sinirle dolaşmaya ve eşyaları devirmeye başladı. Sanki paniğe kapılmıştı.Kızımın cesedini tuttuğu gibi tepesi üstü soba borusuna soktu. Dehşet vericiydi. O anı gördüğümde burada biraz daha kalma kararımı sorguladım ama olsun bu kadar beklemiştim ne olacağını merak ediyordum canım sıkılana kadar gitmeyecektim. Belkide bir daha dönemezdim. Sonra sıra bana geldi canavar bedenimi tutup cama yaklaştığında hala camdan bizi izleyen ve artık iyice korkmuş olan adam onu o halde görünce paratoner teline tutunup kayarak kaçtı. Sonunda canavar bedenimi tutup camdan aşağıya fırlattı. İşte o an anladım canavar cesetleri saklamaya çalışıyordu. Sanırım bu doğal bir dürtüydü. Bizden gelen çığlıklar yüzünden olacak mahalleli kapımıza dayanmıştı. Sesleri duyan canavar paratoner telinden inerek gözden kayboldu. Biraz sonra kapı kırıldı ve içeriye bir sürü şaşkın ve korkmuş insan doldu. Artık görülecek bir şey kalmamıştı. Büyük bir merak içinde ruhumu serbest bıraktım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder